MESLEKİ ÇALIŞMALAR

Meslektaşlarım izninizle gündemin 5.maddesi olan

2023 yılı tavsiye niteliğinde bir kereye mahsus alınacak bağışın belirlenmesi
konusunda görüşlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Mesleğimizi icra ederken elimizin altında bulunması gereken ama nedense açıp
bakmadığımız Avukatlık Kanunu’nda BAĞIŞ kelimesi üç yerde geçiyor meslektaşlarım.
Kanunun 97. Maddesinde baro başkanının görevleri sayılmış ve 3.fıkrada denmiş ki:
95 inci madde gereğince verilen izin ve yetki dairesinde baro adına iltizam ve
iktisapta bulunmak, yüklenmelere girişmek, baroya yapılan bağışları kabul etmek ve bütçeyi
uygulamak,
Kanunun 123. Maddesinde ise bu kez birlik başkanının görevleri sayılmış ve
121 inci maddeye göre verilecek yetki dairesinde birlik adına iltizam ve iktisapta
bulunmak, yüklenmelere girişmek, birliğe yapılan bağışları kabul etmek ve bütçeyi
uygulamak,
Nihayet 180. Maddede ise ADLİ YARDIM BÜROSUNUN GELİRLERİ sayılmış ve
Bu amaçla yapılan her türlü bağışlar, denerek adli yardım amacıyla yapılan bağışların
kabul edilebileceği düzenlenmiş.
Baro başkanlarına bağış kabul etme yetkisi veren maddenin atıfta bulunduğu Yönetim
kurulunun görevlerini düzenleyen 95. maddede ise 6. başlıkta şu dikkat çekiyor:
Madde 95 –6. Baro mallarını idare ve muhtaç avukatlara yapılacak yardımı
şeklini tespit etmek,
Salgın hastalık döneminde ve 8 Mayıs 2020’de Diyarbakır Barosu’nun aldığı bir kararı
da sizlerle paylaşmak isterim.
KORONAVİRÜS SALGINI NEDENİYLE AVUKATLIK KANUNU 81/6 ve
95/6.MADDELERİ UYARINCA İHTİYAÇ SAHİBİ MESLEKTAŞLARIMIZLA
DAYANIŞMA ve YARDIMLAŞMA AMACIYLA ALINAN TEDBİRLERE DAİR
DİYARBAKIR BAROSU YÖNETİM KURULU KARARI
Avukatlık Kanunun 81/6 ve 95/6 maddelerine dayanarak Diyarbakır Barosu adına
bağış hesabı açılmasına karar verilmiştir. Bağış hesabına ait bilgiler meslektaşlarımıza SMS
olarak ayrıca duyurulacaktır. Meslektaşlarımızın dayanışma ve desteğiyle yapacakları
nakdi yardımlar, belirlenecek şartları taşıyan ihtiyaç sahibi meslektaşlarımıza
dağıtılacaktır.
Yine genç meslektaşlarımızın GENÇ AVUKATLAR KURULTAYI’nda aldığı bir
kararı da dikkatinize sunmak istiyorum.
Adli yardım ücretleri asgari ücret üzerinden hesaplandığından bu miktar üzerinden
bağış adı altında zorunlu baro kesintisi yapılmamalıdır.

Belirttiğim maddeleri ve alınan kararları dilediğiniz gibi yorumlayabilirsiniz ama
benim dikkatimi çeken şu: Baroların bağış toplamasının temel nedeni adli yardım ve ayrıca
muhtaç avukatlara yardım ki bu MUHTAÇ AVUKATLIK gibi düşündürücü bir olguyu
Kanun maddesine alarak sorunu çözmeyen ve hatta derinleştiren bir düzenleme olmuş; bağış
kabul edecek baroların avukatlara yardım ve adli yardımda kullanma şeklindeki iki nedenle
bağlı kalarak bağışları kabul edip kullanmaları zorunlu görünüyor. Kaldı ki BAĞIŞ
sözkonusu ise, yukarıda da belirttiğim gibi BAĞIŞIN TOPLANMA ve bağış toplandığında
KULLANMA NEDENİNİN DE AÇIK OLMASI GEREKİR. Bizim gündemimizde ise
sadece bağış toplanması olarak yer almasının ve bağışın nedeninin ve amacının
açıklanmamış olması ise, her şey bir yana hukuksal dayanak yokluğuna yol açıyor. Bağış
topluyoruz ama niye topluyoruz ve bağışları ne yapacağız belli değil !.. Ya da baronun
ihtiyaçları için bağış topluyoruz ama bunu dile getirmekten çekiniyoruz.
Bilmem bu kurulu toplarken bunları dikkate aldınız mı? Hatırlatmak isterim. Elimizi
taşın altına koyacaksak ve meslek odamıza sahip çıkacaksak; bunun yolu bağış değil
yükümlülükler olmalıdır ve yükümlülüğümüz olan aidatlar ile de bu sıkıntıları aşabiliriz.
Yarınlarda anlatılacak baro tarihine meslektaşları ya da adli yardım için değil de
baronun ihtiyaçları için bağış toplayan yönetim ya da baro için bağış kararı alan genel kurul
olarak geçmemenizi öneririm.
Baroların bağış toplama yoluna gitmeleri ülkemizdeki ekonomik nedenlere ve
barolarda yaşanan ekonomik sıkıntılara bağlı olsa da; BAĞIŞIN niteliğinin ve anlamının
unutulmaması gerektiğini vurgulamak istiyorum. Yolda oturup dilencilik yapan şahsa iki
liralık yardımda bulunsanız dahi bu yardımınızın karşılığını dua olarak alırsınız. Hatta siz
yardımda bulunmadan önce başlar sizin için edilen dualar. Baro olarak bağış kabul ederken
meslektaşlara bana yardım edin elini uzattığınızın farkında mısınız?..
Oysa yıllardır yardıma muhtaç hale getirilen, hatta yukarıda belirttiğim Avukatlık
Kanunu maddesinde bile muhtaç avukat olarak yasal düzenlemeye geçen, ekonomik
sıkıntılar nedeniyle intihar eden biz avukatlar olduk; barolar ise yitirdiğimiz avukatları
anmaktan ve üzülmekten başka bir şey yapmadı. Ekonomik sıkıntı çeken avukatın meslek
onuruna yaraşır şekilde mesleğini icra etmesi ve adaletin sağlanması için hak mücadelesine
katkıda bulunması gereken baroların “bizde para kalmadı, bize bir defaya mahsus bağışta
bulunun” deyip üyesi avukatlara el açması ya da bağış isteyecek duruma gelmesi aslında
bugün konuşulması gereken konudur. Ama bizler şu anda mesleğin ve meslek odamızın
neden bu hale geldiğini değil; bağış yapacaksak nasıl ve ne miktarda yapacağımızı
konuşuyoruz.
Kısacası; ölmüşüz ağlayanımız yok… Hatta ölmüşüz üstümüze toprak atanımız yok.
Mesleğin ve meslek odamızın öldüğü günlerdir bugünlerimiz. O yüzden size bir davette
bulunmak zorundayım: BUYURUN CENAZE NAMAZINA !..

Arama Yap
X